Eskişehir Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü
Eskişehir Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü
Eskişehir Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü
Eskişehir Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü
 
 
 
0-6 Yaş Çocuk Evleri Sitesi Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) Halis Toprak Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasy Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü 80. Yıl Halis Toprak Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü Hacı Süleyman Çakır Huzurevi YBRM Maide Bolel Huzurevi Safiye Gönül Bayar Huzurevi Yetişkin Zihinsel Engelli Kadınlar Bakım ve Rehabi Odunpazarı Sosyal Hizmet Merkezi Tepebaşı Sosyal Hizmet Merkezi Özel Kreş ve Gündüz Bakımevlerimiz Özel Çocuk Kulüplerimiz Özel Huzurevleri ve Yaşlı Bakım Merkezlerimiz Özel Engelli Bakım Merkezlerimiz
 
 
Ana Sayfa  
İletişim  




 

ZATÜRRE BELİRTİLERİ VE KORUNMA YOLLARI NELER
18.11.2024 

ZATÜRRE BELİRTİLERİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ,  

RİSK GRUPLARI DİKKAT ETMELİ!

 

Pnömoni veya halk arasında bilinen adıyla zatürre, başta bakteriler olmak üzere virüs, mantar ve parazit gibi mikroorganizmaların akciğer dokusunda oluşturduğu enfeksiyon hastalığı olarak tanımlanıyor.

KOAH, akciğer kanseri, diyabet ve kalp hastalıkarı gibi kronik rahatsızlıkların,  ileri yaşın ve düşük bağışıklık sisteminin zatürre riskini artırdığını belirten Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, zatürrenin ülkemiz de dahil tüm dünyada kalp-damar ve kanser hastalıklarından sonra en çok ölüme neden olan hastalıklardan biri olduğunu belirterek zatürre hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Solunum yoluyla bulaşan ve özellikle virüs kaynaklı olduğunda bulaşıcılığı yüksek olan zatürre, hapşırma, öksürme, nefes, ağız-burun sekresyonu (salgısı) ile bulaşabiliyor. Kalabalık ortamlar, kapalı mekânlar ve hastaneler gibi yerlerde bulunmak bulaşma riskini artırıyor.  KOAH, akciğer kanseri, diyabet, kalp, böbrek ve karaciğer hastalıkları gibi kronik hastalıklar zatürre riskini artıran hastalıklar arasında gösteriliyor. Yanı sıra,  bağışıklık sistemini zayıflatan AIDS veya lenfoma gibi hastalıklar, kemoterapi veya steroid kullanımı, sigara ve alkol tüketimi de riskin arttığı diğer faktörler arasında.  Bu grupta yer alan kişilerin sağlık kontrollerini ihmal etmemeleri gerekiyor.

ZATÜRRENİN BU BELİRTİSİ YAŞLILARDA GÖRÜLMEYEBİLİYOR

Bazı zatürre türlerinin (atipik pnömoni) belirtilerinin daha hafif seyretmesine rağmen tedavi edilmediğinde ölüm riski taşıdığını belirten, Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak “Zatürre belirtileri arasında yüksek ateş, üşüme, titreme, balgamlı öksürük, yan ve göğüs ağrısı, nefes darlığı, halsizlik, iştahsızlık, mide bulantısı, baş ağrısı ve kas-eklem ağrısı gibi belirtiler görülüyor. Zatürre belirtileri hastadan hastaya değişiklik gösterebilir ve özellikle yaşlı bireylerde yüksek ateş görülmeyebilir” dedi.

ZATÜRRE AŞISI HASTALIKTAN KORUNMADA BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR

Zatürreden korunmanın en etkili yollarından birinin risk faktörlerini azaltmak olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, “Sigara ve alkol kullanımını bırakmak, kronik hastalıkları olan kişilerin düzenli tedavi almaları ve kontrollerini ihmal etmemeleri önemlidir” diye konuştu.

Zatürre aşısının korunmada büyük bir önem taşıdığını vurgulayan Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, özellikle 65 yaş üstü kişiler ile kronik hastalığı olan 50 yaş üstü bireylerin zatürre aşısı yaptırmalarını tavsiye etti. Ayrıca, yaşa bakılmaksızın kanser tedavisi görenler, kemoterapi veya steroid tedavisi alanlar, dalağı olmayanlar ve bağışıklık sistemi zayıflamış hastaların da zatürre aşısı yaptırmalarının önemine dikkat çekti.

DOĞRU TEŞHİS VE TEDAVİ ÖNEMLİ!

Zatürre tanısının ardından tedavi sürecinde hastanın durumu yakından izlenmeli ve akciğer grafisi ile düzenli kontrol edilmelidir” uyarsında bulunan Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, zatürrenin bazen tüberküloz (verem hastalığı), akciğer kanseri ve bazı romatolojik hastalıklarla karıştırılabileceğini belirterek, doğru teşhis ve tedavinin önemine dikkat çekti.

Uzm. Dr. Tokmak, “Zatürre ciddi bir hastalık olup, belirtileri göz ardı edilmemeli ve özellikle risk gruplarındaki kişiler belirtiler hissettiklerinde bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.

Bayındır Sağlık Grubu Hakkında:

Bayındır Sağlık Grubu’nun temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası grup şirketlerinden olan Bayındır Sağlık Grubu, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi başarırken, bunda tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra, hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi’nin yanı sıra, İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş, İş Kule, Tuzla , Ataköy ve İzmir Alsancak olmak üzere 6 farklı lokasyonda bulunan Bayındır Diş Kliniklerinde de başarıyla uygulayarak, vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını genişletmiştir.

Gönderen: journal
674 defa okundu 
 


Sağlık
Elektronik sigara gençleri tehdit ediyor, kanser riskini arttırabiliyor!
OMURGA KEMİK METASTAZINDA YENİ GELİŞMELER HAYAT KURTARIYOR!
İnsan, hayvan ve çevre sağlığını içeren ‘tek’ sağlık sorunu: Antibiyotik direnci
Göz Rengi Değiştirme Ameliyatı Ülkemizde de Yaygınlaşıyor
Kilo Verme Sürecinde Önemli İpuçları...

 

 
 
  Ziyaretçi: 322128 - Hit: 328943