Basın İlan Kurumu
Basın İlan Kurumu Eskişehir Şubesi
İstiklal Mh. İki Eylül Cd. İki Eylül İş Merk.No:8 Kat:6 Daire:14
eskisehir@bik.gov.tr
0(222) 231 31 23

İyilik yapan, iyilik görenden daha mutlu oluyor!

18.11.2024 

Toplumda pek çok olumsuzluk olsa da iyi insan olmayı seçmenin ve iyilik yapmanın kendimize ve başkalarına olumlu katkılar sağladığını dile getiren Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Doğan, “İyilik yaparken, karşı tarafın onurunu korumak da oldukça önemlidir. Yaptığımız iyilik kişi üzerinde bir yük hissettirmemelidir. Yani sadece iyiliği yapmak yetmez, onu zarafetle de yapmak gerekir.” dedi. İyilik yapmak sadece başkalarına değil, aynı zamanda iyilik yapan kişiye de mutluluk getirdiğini anlatan Prof. Dr. Tayfun Doğan, “Yapılan araştırmalara göre, iyilik yapan insanlar, iyilik görenlerden daha mutlu oluyor. İyilik, kişinin içsel tatminini artırarak genel mutluluğunu pekiştiriyor.” dedi. 

İyilik yapmak beyin ve beden eczanesini harekete geçirdiğini söyleyen Prof. Dr. Tayfun Doğan, “Biyokimyasal değişiklikler, kişinin daha huzurlu, sakin ve mutlu hissetmesini sağlar. Bu da psikolojik ve fiziksel sağlığı olumlu şekilde destekler. Tüm bunlardan yola çıkarak, iyilik iyileştiriyor diyebiliriz.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Doğan, iyiliğin insan yaşamındaki önemine değindi.

İnsanlar, bazen sevgi dolu ve nazik, bazen de zalim ve kötü olabilirler 

Yazar Leo Buscaglia’nın “Bir dokunuşun, bir gülümsemenin, nazik bir sözün, içten bir dinlemenin, samimi bir iltifatın ya da yaşamı dönüştürme potansiyeline sahip en küçük bir özen göstermenin gücünü hafife alıyoruz” sözüne atıfta bulunan Prof. Dr. Tayfun Doğan, tarih boyunca insanların birbirlerine hem mutluluk hem de acı kaynağı olduğunu söyledi.

İnsanlar arasında bencil ve acımasız davrananlar olduğu gibi, başkalarına yardım eden ve fedakâr davrananlar da bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Tayfun Doğan, şöyle devam etti:

“Yapılan deneyler, 14-18 aylık bebeklerin, tanımadıkları birine yardım etmeye eğilimli olduklarını göstermektedir. Ayrıca, bebeklerin iyi ve kötü karakterleri ayırt edebildikleri ve iyi karakteri ödüllendirme eğiliminde oldukları da gözlemlenmiştir. Bu ve benzeri pek çok deney, doğuştan gelen bir ahlak ve adalet duygusuna sahip olduğumuza delil olarak gösterilmektedir. Bununla birlikte insanlar, bazen sevgi dolu ve nazik bazen de zalim ve kötü olabilirler. Psikologlar, insanların her iki potansiyeli de taşıdığını belirtmektedirler. Bu durum, içimizde hem iyilik hem de kötülük tohumlarını barındırdığımızı ve hangisini beslersek onun büyüdüğünü ortaya koymaktadır. Meşhur hikâyeyi bilirsiniz. Yaşlı Kızılderili, içimizde biri iyi biri kötü iki kurdun yaşadığını ve sürekli kavga ettiklerini söyleyince torunu sormuş: ‘Hangisi kazanacak?’ Yaşlı Kızılderi: ‘Hangisini beslersek o kazanacak’ demiş.”

İçinde iyilik barındıran insan davranışları neler?

Literatürde içinde iyilik barındıran insan davranışlarının prososyal davranışlar olarak nitelendirildiğini anlatan Prof. Dr. Tayfun Doğan, “Prososyal davranışların bünyesinde, özgecilik gibi hiçbir karşılık beklemeksizin, yerine göre kendinden fedakarlığı da içeren davranışlar olduğu gibi cömertlik, merhamet, insaniyet, yardımseverlik, iyilikseverlik, yüce gönüllülük, nezaket, şefkat, sevgi, hürmet, özveri ve vefa gibi davranışlar da bulunmaktadır.” dedi.

Merhamet arttıkça mutluluk da artıyor…

Merhametin, insanların sıkıntılı zamanlarında onlara destek olmak, onların acılarını, dertlerini ve sıkıntılarını anlamak, hafifletmek ya da giderme çabası olarak tanımlanabildiğini kaydeden Prof. Dr. Tayfun Doğan, “Merhametin eylem boyutu da söz konusudur. Merhamet sadece bir duygu değil, aynı zamanda eylem gerektiren bir davranış biçimidir. Bir kişinin yaşadığı sıkıntıyı anlamak, empati yapmak ve ona yardımcı olmak bu sürecin bir parçasıdır. Acıma ve merhamet ise aynı şey değildir. Acıma bazen kibir ve üstten bakış duygusu yaratabilecekken, merhamet ilgi ve saygı üzerine kuruludur. Merhamet eksikliği ise genellikle acımasız, duyarsız ve katı yürekli olmakla tanımlanır. Merhametsiz kişilerde bencillik ve kıskançlık gibi olumsuz duygular da yoğun bir şekilde görülebilir. Merhamet, toplumsal ilişkileri sağlıklı tutan ve bireylerin mutluluğunu artıran bir faktördür. Yaptığımız bir çalışmada mutluluk ile merhamet arasında pozitif yönde ilişkiler bulmuştuk. Yani, bireylerin merhamet düzeyleri arttıkça mutluluk düzeylerinin de arttığı sonucuna ulaşmıştık.” diye konuştu.

Merhametten maraz doğar mı?

“Merhametten maraz doğar” gibi sözlerin, iyilik yapmanın ya da merhametli olmanın her zaman iyi sonuçlar doğurmadığını, bazen sorunlara yol açabileceğini anlatmak için kullanıldığını da dile getiren Prof. Dr. Tayfun Doğan, “Bu sözler, bazı insanların iyilik yaptıklarında zarara uğramış olmalarından kaynaklanabilir. Ancak, karşı tarafın kötü davranışını merhametli davranışa bağlamak doğru değildir. Merhametli olmak, doğru olanı yapmaktır; karşı tarafın kötülüğü kendi karakterinin bir sonucudur. Bazen insanlar, merhametli olmamayı ya da iyilik yapmamayı haklı göstermek için ‘merhametten maraz doğar’ gibi sözleri kullanırlar. Yani, merhamet göstermemenin sebeplerini açıklamak adına bu sözleri rasyonel bir gerekçe olarak sunarlar. Ancak, bu atasözünde, bilinen anlamının ötesinde, kuralları ihlal eden, suç işleyen ve toplumdan dışlanan kişilere merhamet gösterildiğinde, bunun sorunlara yol açabileceği anlatılmak isteniyor olabilir.” şeklinde konuştu.

İyiliği yapmak yetmez, zarafetle de yapmak gerekir!

Kimi zaman iyi olmanın saflık olarak görülebildiğini ama iyi olmanın her zaman anlamlı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Tayfun Doğan, “Toplumda pek çok olumsuzluk olsa da iyi insan olmayı seçmek ve iyilik yapmak, kendimize ve başkalarına olumlu katkılar sağlar. Mario Levi'nin belirttiği gibi, bunca kötülüğün olduğu bir dünyada iyilik yapmak ve iyi olmak isyan etmek gibidir ve bir enayilik değil, güçlü bir duruştur. Pek çok kötülük var olsa da etraf kötü insanlarla dolu olsa da iyi insan olmaktan vazgeçmemek gerektiğini düşünüyorum. Ancak iyilik yaparken, karşı tarafın onurunu korumak da oldukça önemlidir. Yaptığımız iyilik kişi üzerinde bir yük hissettirmemelidir. Yani sadece iyiliği yapmak yetmez, onu zarafetle de yapmak gerekir.” dedi.

İyilik, genetiği de etkiliyor… 

Prof. Dr. Tayfun Doğan, iyilik yapmanın psikolojik ve fiziksel sağlığımız üzerindeki etkisine de değinerek, şöyle devam etti:

“İyilik yapmak sadece başkalarına değil, aynı zamanda iyilik yapan kişiye de mutluluk getiriyor. Yapılan araştırmalara göre, iyilik yapan insanlar, iyilik görenlerden daha mutlu oluyor. İyilik, kişinin içsel tatminini artırarak genel mutluluğunu pekiştiriyor. Sadece iyilik yapmak değil iyiliğe şahit olmak da aynı şekilde insanları mutlu edebilmektedir. Hatta geçmişte yaptığınız bir iyiliği hatırladığınızda bile sanki şu anda iyilik yapıyormuşsunuz gibi kendinizi iyi hissedersiniz ve mutlu olursunuz. İyilik yapmanın fiziksel sağlığa da olumlu etkileri var. Düzenli gönüllülük faaliyetlerinde bulunan kişilerin, yaşlılık dönemlerinde ölüm riski azalmaktadır. Ayrıca, başkalarına yardım etmek, kalp sağlığı üzerinde de olumlu etkiler yapmaktadır. Yapılan araştırmalar, iyilik yapmanın gen ifadesini bile olumlu yönde etkileyebileceğini ortaya koymuştur.”

İyilik yapmak beyin ve beden eczanemizi harekete geçiriyor  

İyilik yapmanın beynimizde ve vücudumuzda pozitif değişikliklere yol açtığını da söyleyen Prof. Dr. Tayfun Doğan, “Başkalarına yardım etme gibi davranışlar beyin kimyasallarını etkiler ve daha iyi bir ruh haline bürünmemize yardımcı olur. Özellikle oksitosin, serotonin ve dopamin gibi kimyasalların salınımı artar, stres hormonu kortizol ise azalır.  Yani iyilik yapmak beyin ve beden eczanemizi harekete geçiriyor. Örneğin oksitosin hormonu, kalp hastalıklarından korunmaya yardımcı olabilecek anti-inflamatuar özelliklere sahiptir. Oksitosin, ayrıca huzur ve sakinlik duygusu yaratır, acıyı azaltır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu biyokimyasal değişiklikler, kişinin daha huzurlu, sakin ve mutlu hissetmesini sağlar. Bu da psikolojik ve fiziksel sağlığı olumlu şekilde destekler. Tüm bunlardan yola çıkarak, iyilik iyileştiriyor diyebiliriz. Bugün pek çok terapist danışanlarına düzenli iyilik davranışlarında bulunmayı önermektedir.” şeklinde konuştu.

İyilik yapmak, özsaygıyı artırıyor

İyilik yapmanın insanın hayatına anlam katan bir eylem olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tayfun Doğan, “Başkalarına yardımcı olmak büyük bir manevi tatmin sağlar ve kişi anlamlı bir şey yaptığı duygusuyla dolar. Ayrıca iyilik yapmak, özsaygıyı artırır. Birey, başkalarına yardım ettiğinde içsel olarak kendisiyle kıvanç duyar. Erdemli davranışlar gösterdiğinde, kendine olan saygısı artar ve bu da mental sağlığını olumlu yönde etkiler.” dedi.

Nezaket sahibi ve yardımsever birisi olmak çekiciliği de artırıyor

Pozitif psikoloji alanında hedonik uyum adı verilen bir kavram bulunduğunu ve hedonik uyumun, başlangıçta mutlu eden şeylerin zamanla etkisini kaybetmesi durumu olduğunu anlatan Prof. Dr. Tayfun Doğan, “İhtiyaç sahiplerine yardım etmek, hedonik uyumla mücadele eder çünkü iyilik yaparak, sahip olduğumuz zenginliklerin farkına varırız. Bu da mevcut halimizi takdir etmemizi sağlar ve dolayısıyla mutluluğumuzu artırır. İyilik yapmak, sosyal bağları güçlendirir. Sosyal destek ağı kurar, daha sevilen ve güvenilen biri olmamıza yardımcı olur. Özgeci, merhametli, yardımsever insanlara karşı daha yakın hissetmemiz şaşırtıcı bir durum değildir. Araştırmalar, nezaket sahibi ve yardımsever birisi olmanın çekiciliği artırdığını göstermektedir.” diye konuştu.

İyilik toplumsal olarak da faydalar sağlıyor

İyiliğin bireysel olduğu kadar toplumsal anlamda da faydalar sağladığına vurgu yapan Prof. Dr. Tayfun Doğan, şöyle devam etti:

“İyiliğin ve nezaketin yaygın olduğu toplumlarda genel yaşam kalitesi ve mutluluk düzeyi de yüksek olmaktadır. Böylesi toplumlarda, insanlar kendilerini güvende hissetmekte, içinde yaşadıkları topluma ait hissetmekte ve onun gelişmesi için mücadele etmektedirler. İyiliğin hâkim olduğu toplumlarda bireyler sosyal ve duygusal desteği yoğun bir şekilde hissetmektedirler. Bu durum da yalnızlık ve izole olmuşluk duyguları yaşamalarının önüne geçebilmektedir. Toplum olarak tek bir organizma gibi bütün olarak hareket etmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Bu da ancak iyiliği artırmakla mümkün olabilir.”

İyiliği artırmak adına neler yapılabilir?

Toplum olarak iyilik ve merhameti artırmaya ihtiyacımız olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tayfun Doğan, “Kötülüğü, nobranlığı, nezaketsizliği ve şiddete eğilimli olmayı havalı olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Çocuklarımıza gerek aile içerisinde gerekse okullarda iyilik yapmayı öğretmemiz gerekiyor. Bunun da en iyi yolu örnek olmaktır. Çünkü çocuklar her şeyden çok model alma yoluyla öğrenmektedirler. Bu tür bir öğrenme de hayatın içinden, yaparak yaşayarak bir öğrenme olduğu için kalıcılığı daha yüksektir. Çocuklar iyilik davranışlarına şahit olmalı ve iyilik yaptıklarında takdir edilmelidirler. Tüm mesele iyiliği bir karakter ve alışkanlık haline getirmektir. Sosyal medya günümüzde hepimizin duygu ve davranışlarını etkilemede belki de en büyük paya sahiptir. Sosyal medyanın bu gücünden faydalanmalı ve iyilik hareketleri başlatmalıyız. Gördüğümüz nezaket ve iyilik olaylarının yaygınlaşması ve başkaları tarafından da görülmesi için bir şeyler yapmalıyız. Bunun iyiliğin gizli yapılması ilkesine zarar vereceğini düşünmüyorum. Tam tersine insanların umudunu artıracağına ve iyiliğin yaygınlaşmasına katkı sağlayacağına inanıyorum.” şeklinde sözlerine son verdi. 

Gönderen: journal
572 defa okundu 
 


_medya advertorial

_haberler advertorial

_gundem advartorial

_Gündem

_biz advertorial

İslam

Yaşam
Türk Halkının Yüzde 63,3’üne Göre Komşuluk Artık Eskisi Kadar Güçlü Değil!
Doğal Gaz Tüketim Desteği kış dönemi ödemeleri başladı
İyilik yapan, iyilik görenden daha mutlu oluyor!
Aile içi iletişim koptu!
745 BİNDEN FAZLA EMEKLİ İNDİRİMLİ SEYAHAT ETTİ

Spor
Eskişehirspor, Keçiborlu Belediyespor’u farklı mağlup etti
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yapılan yüzme havuzu açıldı
Emir Tanju, İtalya Zinox F20000 Formula Kupası’nda Şampiyon Oldu!
Hasan Kalın Gençlik ve Spor İl Müdürü oldu

Sinema
Dünya Varmış filmi, 22 Kasım’da vizyonda!
“HAİN” FİLMİNİN YILDIZLARLA DOLU FRAGMANI YAYINLANDI
0000 KİLOMETRE FİLMİNE GÖRKEMLİ GALA!

Sağlık
Elektronik sigara gençleri tehdit ediyor, kanser riskini arttırabiliyor!
OMURGA KEMİK METASTAZINDA YENİ GELİŞMELER HAYAT KURTARIYOR!
İnsan, hayvan ve çevre sağlığını içeren ‘tek’ sağlık sorunu: Antibiyotik direnci
Göz Rengi Değiştirme Ameliyatı Ülkemizde de Yaygınlaşıyor
Kilo Verme Sürecinde Önemli İpuçları...

Politika
AK Parti Eskişehir’de Seyitgazi ve Mahmudiye ilçe kongreleri tamamlandı
“Eskişehir’e hiç yakışmıyor, bu çile ne zaman bitecek?”
Trump’ın yeni döneminde ABD-Türkiye ilişkileri teste tabi tutulacak!
AK Parti Han ve Çifteler ilçe kongrelerine yoğun katılım
AK Parti Eskişehir’de Sarıcakaya ve Mihalgazi ilçelerinde coşkulu kongre

 

 
Polis
Trafik cezasına maruz kalan kişilerin izlemesi gereken adımlar

Otomobil-Motorsiklet
Elektrikli araç satış sonrası hizmetlerin insan kaynağına ihtiyacı var
Bisiklet bataryalarına dikkat!
Anadolu Isuzu’nun Yenilikçi Modelleri EVM UK Standında Euro Bus Expo 2024 Fuarı’ndaydı
AEM dünyanın en sürdürülebilir elektrikli motoruyla şimdi Türkiye’de
Yüksek Hızlı Şarj İstasyonu OtoPriz, Türkiye’nin Her Bölgesinde Hizmete Girdi

Magazin
Sosyal medya kaldıraç işlevi üstleniyor!
RTÜK, gündüz kuşağı programlarla ilgili havanda su mu dövüyor?
Ayşe hanıma sorulacak sorular listesi
“Büyükerşen’den son Kazık!”
Domuz avına giden var mı?

Kültür-Sanat
“Demir Yolunda Gül Buldum” Bir Göç Hikayesinin Sergisi
KARİKATÜR İLE FELSEFENİN ESKİŞEHİR BULUŞMASI BAŞLIYOR
Türkçenin İlk Sözlüğü Dünya Turuna Çıkıyor
Erbaş duyurdu: "Gençlik Bilgi Yarışması" başvuruları başladı
Eskişehir Sanat Derneği’nin 5.Eskişehir Sanat Günleri

Güncel
Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde Yenileme Çalışmaları Başladı
ADALET BAKANI TUNÇ, ESKİŞEHİR’DE GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ
"Kalabak Suya gerekçesiz zam ..."
OEDAŞ depremlere karşı dayanıklılığını artırıyor
Sürücüler dikkat! 15 gün trafiğe kapalı olacak

Fıkıh
HATIRLAR İNSANOĞLU, UNUTURDA… BU NE BÜYÜK NİMETTİR!

Eğitim
ESTÜ’de öğrencilere moral etkinliği
LGS Merkezî Sınavına Yönelik Yeni Örnek Soruları Yayımlandı
Prof. Melike Taşcıoğlu Vaughan Uluslararası Tasarım Konseyi Başkanı seçildi
Anadolu Üniversitesinde bakım, onarım ve yenileme çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor
Kazakistan Civil Aviation Academy Heyetinden ESTÜ’ye İş Birliği Ziyareti

Ekonomi
MEGEM’DE MEZUNİYET HEYECANI YAŞANDI
TÜRKİYE KADIN GİRİŞİMCİ AKADEMİSİ’NİN ESKİŞEHİR EĞİTİMLERİ BAŞLIYOR
KIRGIZİSTANLI KARDEŞLERİMİZ ESKİŞEHİR’DE
YAPAY ZEKA İLE GÖKYÜZÜNE TÜRK İMZASI
Elektrikte yeni dönem 1 Ocak’ta başlıyor

Ekoloji
Ormanlarımız Her Mevsim Ayrı Güzel
İnsanlığa Nefes Olsun Diye Eskişehir’den 15 Bin Fidan
ETi, kahve posalarını ileri dönüştürerek 598 kilogramlık karbon salımının önüne geçti
Zorlu Enerji çalışanları 450 fidanı toprakla buluşturdu
Yalıtım sürdürülebilir şehirleşmede kilit rol üstleniyor

Bilim-Teknoloji
Sanal kumar ve bahis bağımlılığı gençleri tehdit ediyor!
Kişisel bilgilerinizi Google Arama sonuçlarından nasıl kaldırabilirsiniz?
Dark web kâbusunuz olmadan verilerinizi koruyun
Dijital Oyun Bağımlılığı Gençleri Nasıl Etkiliyor?
PC oyunu satışları Ekim ayında da yükselişini sürdürdü

AlfaTürk

Basın İlan Kurumu - 0(222) 231 31 23