Basın İlan Kurumu
Basın İlan Kurumu Eskişehir Şubesi
İstiklal Mh. İki Eylül Cd. İki Eylül İş Merk.No:8 Kat:6 Daire:14
eskisehir@bik.gov.tr
0(222) 231 31 23

RTÜK, gündüz kuşağı programlarla ilgili havanda su mu dövüyor?

27.10.2024 

Program formatı üretip satma, genç nesillere önemli bir iş kapısı aralayacak!

Gündüz kuşağı programları için harekete geçen Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanlığı’nın (RTÜK), Türkiye'de yayın yapan radyo ve televizyonlara yeni dönem için uyarılarda bulunmasını değerlendiren Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esennur Sirer, geleneksel yayıncılık koşullarının hakimi olduğu Türkiye'de program yapımcılarının toplumsal sorumluluk bilinciyle hareket etmesini önemine dikkat çekti.

Doç. Dr. Esennur Sirer: “Ülkemizin dizi sektöründeki başarısını program formatı üretip satma konusunda da elde etmesi genç nesiller için önemli bir iş kapısını aralayacaktır. Yoksa RTÜK'ün gündüz kuşağı programlarla ilgili tedbirler alması ve bu tedbirlerin de yasakçı zihniyet olarak değerlendirilmesi eskilerin’ havanda su dövmek’, yeni neslin de ‘boş yapmak’ olarak değerlendirdiği bir çaba olacaktır.” 

Üsküdar Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esennur Sirer, gündüz kuşağı programları ve RTÜK’ün gündüz kuşağı programları için harekete geçmesini değerlendirdi.

Gündüz kuşağında düşük maliyetle ilgi çekici içerik üretiliyor

Gündüz kuşağında yer alan realite programlarının, düşük maliyetle ilgi çekici içerik üretmek amacıyla ekranlarda giderek daha fazla yer bulunduğunu belirten Doç. Dr. Esennur Sirer, “Realite programları geleneksel televizyon yayıncılığı içerisinde düşük bütçeyle ilgi çekici program üretmenin bir formülü olarak ekranlarda zamanla giderek artan oranda yer kaplamaya başladı. Bir süredir tecimsel televizyon kanallarının gündüz kuşaklarını dolduran bu tür programlar, tematik televizyonların içeriklerinin şekillenmesinde de önemli rol oynadı. TV8 örneğinde olduğu gibi tamamen realiteye dayanan televizyon kanalları da kuruldu.” dedi.

Mahalleden ya da köyümüzden tanıdığımız bireyler birer televizyon figürü oluyor!

Realite programların, televizyon yayıncılığının doğasına uygun biçimde kurgusal olarak üretilen ama gerçek kişilere ya da gerçek olaylara dayalı yapımlar olduğuna işaret eden Doç. Dr. Esennur Sirer, “Sıradan insanın hikâyesi, gündelik akış içerisinde yer aldığı durumlar çarpıcı bir anlatı ve programın akışına uygun olarak formatlanır. Mahalleden ya da köyümüzden tanıdığımız bireyler birer televizyon figürü olarak ekrandaki kurmacanın öznesi olurlar. Onlar artık her şeyi hızlıca tükettiğimiz postmodern dönemin ünlüleridir. Çünkü gündelik hayat içerisinde varoluşlarının nedeni yerine temsiliyetleri konuşulmaktadır.” diye konuştu.

Yapım maliyeti dizi filmlere göre ucuz olan realite programları öne çıkıyor

Televizyon aracılığıyla hızlı tüketim toplumunun gündelik hayatına katılan kişiler ve yaşam öykülerinin toplum için pragmatik bir alan yarattığını ifade eden Doç. Dr. Esennur Sirer, şöyle devam etti:

“Yaşadığı zorlu hayat koşulları içerisindeki bireyin televizyon aracılığıyla edindiği deneyimler kendini güvende hissetmesine neden olur. Ayrıca bu gündelik hayat deneyimleri günceli yakalama ve fikir beyan edebilme konusunda bireyi ayrıcalıklı kılar. Çünkü bireyin toplumsal aidiyet hissinin beslenmesi kendini mutlu hissetmesi için gerekli, toplumsal uzlaşı için önemlidir. Televizyon üzerine çalışmalar yapan Raymond Williams televizyon ile toplumun arasında sosyo-kültürel ilişkiler bulunduğunu belirtmektedir. Bu bağlamda realite programlarda yer alan insan hikâyeleri kamusal alanda görünürlük ve tartışma platformu yaratmaktadır. Bu durum yapımcıları daha fazla realite program üretmeye yöneltmektedir. Böylece yapım maliyeti diğerlerine göre özellikle de dizi filmlere göre ucuz olan realite programlar öne çıkmakta, basit döngü sürüp gitmektedir.”

Evlilik programlarının toplumsal etkisi

Daha önce evlilik programlarına bel bağlayan yapımcıların yıllarca evlilik kurumunun her safhasını değerlendirdiklerini kaydeden Doç. Dr. Esennur Sirer, “Bir kadın ile erkeğin birbirini tanıma aşaması ‘bir çay içelim’ olarak hafızamıza kazınırken, gelin- kayınvalide, gelin- görümce, damat-gelinin ailesi arasındaki ilişkiler maddi ölçütler üzerinden şekillendirilmiş, geleneklere bağlılık adı altında yapılan israf eğlenceleri televizyon programları kanalıyla meşrulaştırılmıştı. Bu bağlamda daha önce de 2017 yılında televizyon kuruluşlarıyla görüşülerek Eylül ayında başlayan yeni yayın döneminde evlilik kurumunu yıpratıcı programların yapılması RTÜK tarafından yasaklanmıştı.” şeklinde konuştu.

Reyting uğruna sözde uzmanlar izleyiciler üzerinde olumsuz etkiler oluşturabiliyor!

Diğer taraftan az maliyetli program türlerinin hedef kitlesi ev kadınları ve çocuklardan oluşan gündüz kuşağı ya da öğleden sonra kuşağı olarak adlandırılan yapımlar için kurtarıcı niteliğinde olduğunu dile getiren Doç. Dr. Esennur Sirer, şunları kaydetti:

“Realite programlar içerisinde de alt tür olarak suç ve adli programlar yapılan çalışmalarda baskın olarak öne çıkmaktadır. Ülkemizde de kayıp bir kişinin bulunması, bir cinayetin fail ya da faillerinin aranması amacıyla yapılan programlar sonuçta bireysel insan hikâyeleri üzerinden ailenin kamusal alanda tartışmaya açılması ve aile içi ilişkilerin sorgulanarak yeniden şekillendirilmesine sebep olmaktadır. Buluşacağı izler kitlenin sorumluluğunu taşımadan yapılan bu tür programlar toplumsal yapının zarar görmesine neden olabilmektedir. Programcılık dinamikleri dikkate alınmadan reyting uğruna ekrana çıkarılan kişiler ve sözde uzmanlar izleyiciler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilmektedir.

Program formatı üretip satma genç nesillere iş kapısı açacaktır!

Doç. Dr. Esennur Sirer, program çeşitliliğinden çok, tutan yapımların benzerlerinin üretilmesi şeklinde ilerleyen yayıncılık anlayışının biraz daha profesyonelce ele alınmaya muhtaç göründüğünü belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Hâlâ geleneksel yayıncılık üzerinden şekillenen piyasa koşullarının hâkim olduğu ülkemizde bu alana daha fazla özen gösterilmesi gerekmektedir. Program yapımcılarının da toplumsal sorumluluklarının bilinciyle hareket etmesi önemlidir. Dramatize edilen yaşam öyküleri ve anlatım biçimi yerine yenilikçi bakış açısıyla bireylerin hayattan keyif almasını ve sıkıntılarını unutup hoşça vakit geçirirken bilgi sahibi de oldukları yapımlar üretmek televizyon yayıncılığının ana amacıdır. Bu amaçtan sapmadan üretim yapmak beğeniyi de arttıracaktır.  Ülkemizin dizi sektöründeki başarısını program formatı üretip satma konusunda da elde etmesi genç nesiller için önemli bir iş kapısını aralayacaktır. Yoksa RTÜK'ün gündüz kuşağı programlarla ilgili tedbirler alması ve bu tedbirlerin de yasakçı zihniyet olarak değerlendirilmesi eskilerin’ havanda su dövmek’, yeni neslin de ‘boş yapmak’ olarak değerlendirdiği bir çaba olacaktır. 

Gönderen: journal
760 defa okundu 
 


_medya advertorial

_haberler advertorial

_gundem advartorial

_Gündem

_biz advertorial

İslam

Yaşam
Eskişehir’de Hayata Yeniden Başlayan Alaattin Acur, Huzuru Camide Buldu
Menfezler ‘soğuk geliyor’ diye kapatılmamalı!
Eskişehir’de Bağımlılıkla Mücadele İçin Doğa Yürüyüşü Düzenlendi
Türk Kızılay’dan Depremden Etkilenen 2797 Çiftçiye 70.8 Milyon Destek
Engelli rampaları yetersiz, bilinçlendirme kampanyalarına ihtiyaç var!

Spor
Emir Tanju, İtalya Zinox F20000 Formula Kupası’nda Şampiyon Oldu!
Hasan Kalın Gençlik ve Spor İl Müdürü oldu

Sinema
0000 KİLOMETRE FİLMİNE GÖRKEMLİ GALA!

Sağlık
BEYİNDEKİ SAATLİ BOMBA: ANEVRİZMA
Diş tedavileri artık travma oluşturmuyor!
Kadınların Gizli Düşmanı: Lipödem!
ÇOCUĞUNUZ ATEŞLİ HAVALE GEÇİRİYORSA…
Probiyotikler ağızdaki yararlı bakterilerin sayısını artırabiliyor!

Politika
AK Parti Eskişehir’de Sarıcakaya ve Mihalgazi ilçelerinde coşkulu kongre
Özel: Eskişehir’i nasıl yönetiyorsak Türkiye’yi de öyle yöneteceğiz
VATAN PARTİSİ’NDEN DEM PARTİ KAPATILSIN BAŞVURUSU
AK Parti Mihalıççık İlçe Kongresine yoğun ilgi
Kazım Kurt’un Tutarsızlıklıkları

 

 
Polis
Trafik cezasına maruz kalan kişilerin izlemesi gereken adımlar

Otomobil-Motorsiklet
Anadolu Isuzu’nun Tam Elektrikli Modeli Novociti Volt, Makedonya Strumica Belediyesi’ne Teslim Edildi
Araç Kiralarken Mağdur Olmamak İçin Dikkat!
Taşıt Kredileri Tekrar Düzenlenmeli İkinci Ele Kredi Musluğu Açılmalı
İkinci el alınan aracın ayıplı çıkması halinde ne yapılmalı

Magazin
Sosyal medya kaldıraç işlevi üstleniyor!
RTÜK, gündüz kuşağı programlarla ilgili havanda su mu dövüyor?
Ayşe hanıma sorulacak sorular listesi
“Büyükerşen’den son Kazık!”
Domuz avına giden var mı?

Kültür-Sanat
Masalsı yolculuklar başlıyor
ASTAM’dan Arkeoloji ve Sanat Tarihi Sempozyumu
Eskişehir’de "İzcilik Kampı" düzenlendi
Ulusal Ajans Başkanı İlker Astarcı, TÜGVA Eskişehir’de Gençlerle Buluştu
12.Uluslararası Cumhuriyet Coşkusu Sergisinde 28 ülkeden 169 sanatçı yer aldı

Güncel
ATATÜRK’Ü ANLAMAK
Kalabak suyuna zam
Gürhan Albayrak müjdeyi verdi!
Eskişehir Odunpazarı’nda 1.048 sosyal konut teslim ediliyor
Vergi yüzsüzleri listesi açıklandı: Eskişehir Büyükşehir Belediyesi de listede

Fıkıh
HATIRLAR İNSANOĞLU, UNUTURDA… BU NE BÜYÜK NİMETTİR!

Eğitim
Edebiyat Fakültesinde “Eskişehir Efsaneleri” konuşuldu
Derse girmeden maaş alınmasına bakanlık el attı! Norm fazlası öğretmenlere görev
"ZANAAT ATÖLYELERİ", 81 İLDE AÇILIYOR
LGS sınavının yapılacağı tarih açıklandı
“Özel Gereksinimli Bireylerin Kültürel Miraslara Tam Katılımı” AB Proje Toplantısı Saraybosna’da gerçekleştirildi

Ekonomi
TÜRKAK Danışma Kurulu Toplandı
Eskişehir’in Ocak-Ekim İhracatı 3 Milyar Doları Aştı
ESBEM, ESKİŞEHİR SANAYİSİNDE NİTELİKLİ İŞ GÜCÜNÜ GÜÇLENDİRMEYE DEVAM EDİYOR
“sağlığın kapısı gıda hijyeni..."
TEI’nin Eğitime Desteği Sürüyor

Ekoloji
TOB, MEB ve TEMA Vakfı’ndan Su Verimliliği Seferberliği İçin Önemli İş Birliği: Su Kardeşliği Projesi
HER YIL 57 MİLYON TON PLASTİK DOĞAYA KARIŞIYOR
İntikam iddialarına yanıt
OEDAŞ 3 bin 500 direği kuşlar için güvenli hale getirdi

Bilim-Teknoloji
119 Terör Yandaşı Hesaba Erişim Engeli
VPN doğru kurulum ve şifreleme ile güvenli iletişim sağlıyor!
Bellekte gizlenen görünmez tehdit
Sosyal medya tehdit alanı olmayacak

AlfaTürk

Basın İlan Kurumu - 0(222) 231 31 23