Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi: 35 Bin Öğrenciyle Türkiye'nin Engelsiz Yükseköğretim Modeli

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AÖF), özel gereksinimli öğrencilere sunduğu kapsamlı olanaklarla eğitimde fırsat eşitliğinin en güçlü temsilcilerinden biri olarak öne çıkıyor. Fakülte, 35 bini aşkın engelli öğrencisiyle sadece Türkiye'de değil, uluslararası alanda da dikkat çeken erişilebilirlik çözümlerini hayata geçiriyor.

Sınavlarda ve Eğitim Süreçlerinde Kolaylaştırma

AÖF, görme, işitme ve ortopedik engelli öğrencilerin yanı sıra farklı özel gereksinim türlerini de dikkate alarak eğitim ve sınav süreçlerini kolaylaştırmak için kapsamlı düzenlemeler yapıyor. Bu uygulamalar, öğrenme sürecinde özel gereksinimlerin engel teşkil etmediği bir model oluşturuyor:

• Sınav Desteği: Öğrencilere sınavlarda büyük puntolu kitapçık, okuyucu veya işaretleyici desteği sağlanıyor.

• Erişilebilir Ortam: Erişilebilir salonlar ve uzman gözetmenler temin edilerek tüm öğrencilerin eşit koşullarda sınava girmesi garanti altına alınıyor.

eKampüs Platformu ile Dijital Erişimde Öncülük

Fakülte, dijitalleşmede de öncü bir rol üstlenerek geliştirdiği eKampüs platformu ile eğitimi herkes için erişilebilir hale getiriyor. Zengin dijital kaynaklar, farklı öğrenme ihtiyaçlarına göre uyarlanmıştır:

• Görme Engelliler İçin: Sesli ders materyalleri ve ekran okuyucu uyumlu içerikler sunuluyor.

• İşitme Engelliler İçin: Tüm ders videoları altyazılı olarak erişime açılıyor.

• Kişiselleştirilebilir İçerik: Farklı ihtiyaçlara göre uyarlanabilen kontrast, büyük yazı ve okunaklı font seçenekleri ile derslere erişim kolaylaştırılıyor.

Eğitimde Eşitlik İlkesi ve Küresel Standartlar

"Eğitim herkesin hakkıdır" anlayışıyla hareket eden AÖF, özel gereksinimli öğrencilerin yükseköğretime katılımını önemli ölçüde artırmıştır. Yıllar içinde titizlikle geliştirilen bu kapsamlı sistem, kazandığı ulusal ve uluslararası ödüller sayesinde eğitimde fırsat eşitliğinin dünya çapında tescillenmiş bir modeli olarak gösteriliyor.

AÖF'ün bu modeli, yalnızca bireylerin yaşamlarına yön vermekle kalmıyor; aynı zamanda toplumun tamamına yayılan bir farkındalık yaratarak eğitimi coğrafi ve fiziksel sınırları aşan ortak bir değer haline getiriyor.