Hukuk ve Bilişim Kulübü tarafından çocuk haklarının 36. yılına yönelik program gerçekleştirildi
Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Hukuk ve Bilişim Kulübü tarafından, "Çocuk Hakları Sözleşmesinin 36. Yılında Kazanımlar, Sorunlar ve Gelecek Perspektifleri" konulu bir program düzenlendi. Etkinlikte, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin önemi, temel ilkeleri, tarihsel gelişimi ve güncel sorunlar ele alındı.
Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin Temel İlkeleri ve Önemi
Eskişehir Baro Başkanı Av. Dr. Barış Günaydın, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin (ÇHS) yalnızca bir koruma normları bütünü değil, aynı zamanda "devlete ve topluma yöneltilmiş bir çağrı" olduğunu belirtti. Günaydın, Sözleşme'nin devlete ve topluma hatırlattığı dört temel ilkeyi şöyle sıraladı:
-
Ayrım Gözetmeme: Tüm çocukların eşit muamele görme hakkı.
-
Çocuğun Üstün Yararı: Çocuğu ilgilendiren tüm eylemlerde çocuğun yararının birincil derecede göz önünde bulundurulması.
-
Yaşama ve Gelişme Hakkı: Çocuğun hayatta kalma ve mümkün olan en üst düzeyde gelişimini sağlama hakkı.
-
Katılım Hakkı: Çocuğun kendisini ilgilendiren konularda görüş bildirme ve görüşlerinin dikkate alınması hakkı.
Günaydın, Sözleşme'nin her çocuğun onuruna yakışır bir yaşam sürme hakkına sahip olduğunu belirtti.
Tarihsel Süreç ve Toplumsal Bilinç Düzeyi
Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mesut Aygün, çocuk haklarının dezavantajlı gruplar içinde önemli bir alan olduğunu vurguladı. Aygün, bu alanda kaydedilen mesafenin kayda değer olduğunu ancak toplumun tüm kesimlerinin belli bir bilinç düzeyine ulaştırılması gerektiğini belirtti.
Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gözde Çağlayan Aygün ise çocuk haklarının tarihsel gelişimine değindi:
-
Aile İçindeki Koruma: Tarih boyunca çocuğun bakımı ve terbiyesinin öncelikle aileye yüklendiğini (örneğin Roma Hukukunda sorumluluğun babada olması) ve çocuğun savunmasız bir varlık olarak baskı altında kalabildiğini dile getirdi.
-
Sanayi Devrimi ve Çocuk İşçiliği: Sanayi devrimi döneminde yaygınlaşan çocuk işçiliğinin, çocukların korunması bilincini artırdığını ve ilk farkındalığın 1842 yılında İngiltere'de çocuk işçiliğine ilişkin düzenlemelerle ortaya çıktığını aktardı.
Etkinlik, Av. Didem Dinç ve Av. Pelin Ergün'ün çocuk haklarına yönelik bilgilendirmeleriyle devam etti. |
